5 Temmuz 2015 Pazar

Kahvenin hikayesi

        
         Kahve ilk olarak Habeşistan’da keşfedilmiş ve yıllar boyunca kahve çekirdekleri çiğnenerek veya parçalanıp yağla karıştırılarak yenmiştir. Daha sonra Yemen, Mekke ve Kahire’ye yayılan kahve, 16. yüzyılın ortalarında İstanbul’a gelmiştir. Kahve İstanbul’dan sonra 17. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa’ya ulaşmıştır. 


             Kahvenin anlamı “keyif veren içki”dir. Türkler Kanunî Sultan Süleyman devrinde kahveyle tanışmışlardır. Kahve Yemen Valisi tarafından İstanbul’a getirilmiş ve Türklerin kendilerine has pişirme tarzından dolayı  Türk kahvesi ismini almıştır. Türk kahvesi, eskiden çiğ çekirdek olarak satılır, evlerde kavrulur, el değirmeninde çekilerek kullanılırdı.  1871 yılında Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup öğüterek hazır olarak satmaya başladı. Osmanlı zamanında adına ‘kara inci’ denilen kahve, saray mutfağının vazgeçilmezleri arasındaydı.

         İlk kahvehane İstanbul’da Kanunî döneminde iki Suriyeli tarafından açılmıştır. Daha sonra kahvehaneler tüm şehre yayılmıştır . Osmanlıda güne kahve ile başlanırdı ve bu günün ilk yemeğine kahve altı denirdi, zamanla bu ad kahvaltı olarak değişti.

          Uzmanlar, Türk kahvesinin  sağlık için faydalı olduğu konusunda hem fikirler. Kahvenin telvesi fincanın altında kaldığı için vücuda alınan kafein miktarı da yok denilecek kadar azdır. Dozunda içilen yani günde 3 fincanı geçmeyecek kadar alınan kahve, zihin açılmasına, sindirimin kolaylaşmasına, baş ağrılarının azalmasına, vücudun dinlenmesine neden olur. Kahve alzheimer hastalığına karşı da tavsiye edilir. Fakat ülser hastaları ve hamilelere tavsiye edilmez.

            Türk kahvesinin yapılışı:


İyi  kahve soğuk su ile yapılır. İmkan varsa mangalda, kömür ateşinde 15 dakika pişirilir. Bakır cezvede soğuk suya koyulan kahve, bir kere karıştırılıp ateşe konur. Her fincan için iki çay kaşığı kahve, arzuya göre şeker konur. Kaynayıp köpüklenen kahve ateşten alınır ve ilk köpük, fincanlara pay edilir, kahve yeniden ateşe konur. Kalan kahve bir taşım daha kaynatılır ve fincanlara boşaltılır. Kahvenin yanında ikram edilen su, önce içilerek ağızda kalmış tatların giderilip, kahve tadının alınması içindir. Kahvede makbul olan acı kahve ve yanında lokum ya da tatlı ikramıdır.

Afiyet olsun...

                                                                                 

                                                                                               Hülya TUNÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder